tasarım sürecinin eline kalemi alıp çizmeden geçen bir dönemi var bence.sanırım bu dönemi yaşıyorum.bu dönemi kendimi sorgulayarak ve gözlemleyerek geçiriyorum.değiştirmem gereken bir şeyler var sanırım. hayata gelir gelmez doğmamıza yardımcı olan kişinin ellerini hissediyoruz.bizi tartan bir el,bize zemin oluşturuyor.sanırım hissettiğimiz ilk yüzey bu olmalı.devamında sürekli algıları açık,her şeyi öğrenmek isteyen merak eden,sürekli etrafına bakan bir çocukluk dönemi.bu sırada kullandığımız yüzeylerin farkındayız artık.oyuncakları koyduğumuz bir sepet,evcilik oynanılan bir zemin,yemek yenilen bir masa,oturulan yerler...çocukluğumuz sırasında kullandığımız yüzeylerin daha çok farkında ve etkisi altındayız bence.tabi ki burada işin içine farklı kültürlerde girmekte ama şimdilik kendimden yola çıksam kafamda zar zor topladığım konu bütünlüğünü korumuş olurum.mimarı yapıların en çok bir çocuğu etkiliyebileceğini düşünüyorum.kendimden bir örnek verirsem, ulus (ankara), ankarayı değiştiren...